Gerçekten böyle mi ?

 Karikateist on X: "Buna döngüsel mantık hatası deniyor.  http://t.co/pi6NzCWUig" / X


Yukarıdaki görseli gördüğümüzde hepimiz içimizden "hakkat ya" demişizdir. 

Sonra "Neyse ya kurcalamayayım fazla, şimdi  derine dalmayayım boşver" deyip çayımızı yudumlamaya devam etmişizdir.

Aslında  "Fazla uğraşmayayım derine dalmayayım" demek; "Ben doğru olduğuna inandığım fikrin/inancın aslında doğruluğundan o kadar da emin değilim, biraz araştırsam hoşuma gitmeyen şeyler çıkacak ve belki bu yıllardır doğruluğuna inandığım fikirden /dinden vazgeçebilirim ama şu an konforlu alandayım ne gerek var" demektir.

Yukarıda ilk bakışta bize ufak çaplı şoka uğratan konuyu deşelim derinlere dalalım konfor alanımızdan çıkalım.

Başlayalım

1- Yeryüzünde Tanrıya/ Üst Bilince/Kadir-i Mutlaka/ Bir Güce/Yaratıcıya inanmayan kimse yoktur. "ama ateistler inanmıyor "dediğinizi duyar gibiyim. Ateistler bir takım öğelere ilahi kudretin sıfatlarını yüklüyor  sonra biz yaratıcı kudreti reddediyoruz diye dolaşıyorlar ortada.

Bir ateiste;

A-Neden yokluk yerine bir şeyler var ?

B-Neden kaos yerine düzen ve fizik yasaları var? 

C-Neden koca evren ve dünyadaki parametreler (yerçekimi şiddeti, atmosfer basıncı, dünyanın güneşe olan uzaklığı, havadaki oksijen miktarı, toprağın yapısı, elektromanyetik kuvvet vb) insan yaşamını olanaklı kılacak düzeyde ve şiddet aralığında?

D-Bilinçsiz atomlar niçin (nasıl değil) bilinçli varlıklar ortaya çıkarak şekilde bir ölçüye sahip ?

gibi sorular sorduğunuzda size vereceği cevap "Tesadüf",  " Zorunlulukveya "Rastlantı sonucu" olcaktır, yani tesadüfleri "rastgele oluşan  ve canı sıkılan bilinçsiz atomların rastgele dizilerek bilinçli bir varlık olan insanı ortaya çıkmasına imkan veren güç " olarak tanımlıyorlar yani bizim tanrı dediğimize onlar tesadüf diyor aslında.

Bu arada yurdum ateisti Allah' a inanmayan değil Allah ile kavgalı kişilerdir, Allah'ın adını ağzından düşürmezler hep bu konu hakkında konuşurlar dikkat ederseniz.

Ateizmi sorgulayarak değil duygusal olarak seçmişlerdir. Allaha inanırlar ama güvenmezler ve emirlerini beğenmezler, Dünyada işlenen suçları Zeus gibi gökten şimşek yollayarak engellemediği için inanmadığını iddia ettikleri Allah' a kızarlar. Ateistliğe giden yolda genellikle; imam çocukken kuran kursunda bana vurdu, x siyasi parti lideri mitingde kuran sallıyor, muhabbet kuşum öldü demek  ki Allah yok gibi duygusal sebepler önde gelenlerden.. neyse bu başka konu

2-Hepimiz inanç fıtratımıza işlenmiş olarak dünyaya geliyoruz, aynada kendimize, mikroskopta mikro aleme , teleskopta makro aleme baktığımızda bir yaratıcı olmalı diyoruz ve onu tanımak istiyoruz, heryerde onu arıyoruz, çaresizken ona sığınmak istiyoruz.

İşte bu durumda Kuran'ı anadilimizde anlayarak okuyunca "heh işte bu tanrı kelamı" diyoruz neden peygamberimiz böyle dediği için mi, babamız, dedemiz, alimler, böyle dediği için mi Kuran' ın ilahi kelam olduğuna inanıyoruz?

Hayır

Kuranın ilahi kelam olduğunu nerden biliyoruz delilimiz nedir?

Aramızda Muhammed peygamberi gören tanıyan var mı? O çok güvenilir biri olduğu için mi Kuran' ın Allah' tan olduğuna inanıyoruz? 

Muhammed aleyhisselam her insan gibi öldü, şu an hayatta değil, onunla konuşamazsınız ama onun tebliğ ettiğini okuyabilirsiniz, onu  yüzyüze tanıyanımız yok, ne kadar emin biri olduğunu görmedik bilmiyoruz sadece babalarımızdan/alimlerimizden duyuyoruz.

Atalarımız, 1400 yıldır alimler, hocalar; "Muhammed Aleyhisselam çok doğru sözlü biri yalan söylemez Allahın elçisiyim diyorsa öyledir Kuran ilahi kelamdır diyorsa öyledir" dedi diye inanıyorsanız dostlarım, 1400 yıldır bunun tam tersini söyleyen insanlar da var, illa söyleyenlerin kalabalık olması bir fikri doğru yapıyorsa Hinduların sayısı hiç az değil,

Eğer siz atalarınız, büyükleriniz, bilginleriniz; "Muhammed as çok doğru sözlü biri yalan söylemez Allahın elçisiyim diyorsa öyledir Kuran ilahi kelamdır diyorsa öyledir" dedi diye inanıyorsanız dostlarım, o zaman siz Tayvan'da doğsaydınız atalarınız ve budist rahipler, bilginler "Buda çok emin biridir, doğru yolun kendi yolu olduğunu söylemiştir, Budizm yegane mutluluk kaynağıdır" dediği için budist olacaktınız, Hindistan' da doğdaydınız Hindu olacaktınız.

 Bir dine inanmak, evlenmende, boşanmanda, ticaretinde, mirasında, savaşında ve her türlü sosyal ilişkilerinde o dinin kitabını kendine rehber edinmek; sırf bir insanın güvenilirliği üzerine inşa edilir mi? 

Farzedin bir Hindusunuz, Muhammed denen bir şahsın "Ben, Allah tarafından size gönderilen bir uyarıcıyım " iddiasını nasıl ciddiye alacağız, sormayacak mıyız bu Allahın elçisiyim iddiasının delili nedir?

Acaba neden Muhammed nebinin Allahın elçisi olduğuna inanıyorum da Hasan Mezarcı' nın ve daha bir çok kişinin elçilik iddiasını red ediyorum? 

 Enam suresi 50' inci ayetteki Allah, nebimize bize şöyle demesini emretmiştir; "De ki: “Size ‘Allah'ın hazineleri yanımdadır’ demiyorum. Gaybı /gizli şeyleri de bilmem. Size, ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum. Ben sadece bana vahyedilen Kur’ân’a uyarım.” De ki: “Gören ile görmeyen bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?” 

Ahkaf suresi 9' uncu ayette Allah, nebimize bize şöyle demesini emretmiştir; "De ki: Ben resullerin ilki değilim. Bana da size de ne yapılacağını bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım"

Geliyoruz ilk durağımıza; Kuranın ilahi kelam olduğunun kanıtı hayatımızda hiç görüp tanımadığımız şu anda hayatta olmayan Nebimiz Muhammed Aleyhisselam değil, Muhammed  aleyhisselamın Allahın elçisi olduğunun delili yani onun elçilik belgesi Kuran ise;


E o zaman Kuranın ilahi kelam olduğunun, Allah' tan geldiğinin delili nedir?


Buraya kadar sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim dostlarım.


Söz konusu husus çok uzayacağı için gelecek yazıda yer vereceğim.


Selametle....


 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kurana Göre Kadınları Dövecek Miyiz Yoksa Tavlayacak Mıyız

Kader açısından her ne kadar kendi fiillerim sonucu olsa da cehenneme gideceğimi bile bile yine de benim yaratılmam şefkatli bir Tanrı ile uyuşur mu?

Oruç ile İlgili Doğru Bildiğimiz Yanlışlar