Kuran, Arap adetlerini onaylayan bir kitap mı? 21. yy' da ki Türkler, Kürtler, Lazları Arap örfünü onaylayan bir kitap bağlar mı ?
Günlük
hayatta karşımıza oldukça sık çıkan bir söylem vardır;
"Kuran; 14 asır öncesinin
Araplarına hitap eden bir kitaptır, 21 yy.' da bu hükümler geçerliliğini
yitirmiştir, bu zamanın sorunlarını çözemez ayrıca bu kitap Arap örfünü
onayladığı için biz Türkler/Kürtler/Çerkesler/Boşnaklar bu kitabın muhatabı
değiliz, içinde iyi şeyler yok mu var; anne-baba sevgisi gibi, yoksullara
yardım gibi ama ticaret, siyaset, savaş, aile ve borçlar hukukuna ilişkin
hükümler bizi bağlamıyor, bizim Medeni ve Borçlar hukukumuz bu yüzyılın
insanının sorunlarına cevap veriyor, 14 asır önce gönderilen kitap değil. Ayrıca Kuran'
da küçük kızlarla evlilik, esir kadın köleleştirilerek cinselliğinden nikahsız
yararlanma, cariye yapılmaları, kadının kocası tarafından
dövülmesi vardır çünkü bu, o dönemin Arap toplumu için normaldi fakat 21
yy insanı için, biz Türkler/Kürtler/Çerkesler/Boşnaklar için bu çağ
dışıdır"
Küçük çocuklarla evlenmenin yasak
olduğuna ilişkin ayetleri okumak isteyen arkadaşlar blogumdaki "Çocukların
Evlendirilmesi" konulu yazıma, cariyelik müessesesinin İslam' da
olmadığına ilişkin ilgili ayetleri okumak isteyen arkadaşlar "İslam' da
Kölelik ve Cariyelik" ve "Allah Köle Edinmeyi İlk Muhatap Kavim Araplardan Çekindiği İçin Mi Yasaklamadı ve Köleliğin Kalkmasını Zamana Bıraktı?" isimli yazıma, kadın dövmenin İslam' da
olmadığına ilişkin ayetleri okumak isteyenler "Kadınları Dövecek
Miyiz Yoksa Tavlayacak Mıyız" konulu yazıma bakabilirler.
Başlamadan önce şunu belirtelim; Kuran'
ın onayladığı, reddettiği ve yasakladığı Arap adetleri vardır; İnsan fıtratına
uygun adetler onaylanırken, insan fıtratına aykırı/kötü adetler yasaklanmıştır.
Kuran' ın insan fıtratına aykırı bulup
kaldırdığı sadece evlilik ile ilgili 2 Arap adetine bir göz atalım, birinde
Kuran; Arap örfünde olan bir hususu yasaklarken, diğerlerinde ise Arap örfüne
göre yasak olan bir hususu yıkmakta ve onu serbest bırakmaktadır.
1- Üvey Anne İle Evlilik
Araplarda baba öldükten sonra evlat üvey
anneleri ile evlenirdi. Bu husus Allah tarafından yasaklandı.
Nisa suresi 22' inci ayet; "Babalarınızın nikâhladığı kadınları nikâhlamayın.
Geçmişte olan oldu. O çok çirkin, nefret uyandıran bir iş ve çok kötü bir yol
idi!"
2- Evlatlığın Gerçek Evlat Yerine
Konulması
Araplarda evlatlık evlat yerine geçerdi
ama Allah bunu yasakladı, Kuran' a göre bir çocuğu sahiplenebilirsiniz, onu
evinize alabilir veya koruyucu ailesi olabilirsiniz ama onu asla "ben
senin babanım veya annenim" gibi yalanlara inandıramazsınız bunu Allah
yasaklamıştır, daha küçükken onun babası veya annesi olmadığınızı ama onu en az
öz anne ve babası kadar çok sevdiğinizi ve onu asla yalnız bırakmayacağınızı
söyleyebilirsiniz..
Araplarda evlatlık gerçek evlat kabul
edildiğinden evlatlığın eşi ile evlenmek çok büyük bir ayıptı. Arap örfüne
tamamen ters bir olaydı. Ayete bakalım;
Ahzap 37
"(Ey Muhammed!) Hani bir gün Allah'ın nimet verdiği ve senin de nimetlendirdiğin kimseye (Zeyd' e): "Eşini nikahında tut, Allah'a karşı yanlış yapmaktan sakın!" diyordun. Aslında insanlardan çekinerek Allah'ın açığa çıkaracağı şeyi içinde gizliyordun. Oysa doğru olan, Allah'tan çekinmendir. Zeyd boşanıp eşiyle ilişiğini kesince seni onunla biz evlendirdik ki müminlerin evlatlıkları, eşleriyle boşanıp ilişkilerini kesince onlarla evlenmeleri konusunda kendilerine bir sıkıntı olmasın. Allah'ın emri yerine gelmiştir.
Zeyd, karısı Zeynep' i anladığımız üzere boşamış ve 3 aylık mehil müddeti bekliyorlar. (Kuran' a göre; eğer boşanma isteği erkekten gelirse, erkek kadını 3 ay boyunca evden çıkartamaz yine onu finanse etmek ve ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır, aynı evde ayrı gibi yaşarlar, 3. ayın sonunda veya dolmadan erkek pişman olup barışmak istediğini bildirirse kadın kabul ederse boşanmadan dönülür, erkekten böyle bir teklif gelmezse 3. ayın sonunda boşanma tamamlanmış sayılır) Hazreti Muhammed, Zeyd' e "Allah' tan kork karını tut, boşama" diye emrediyor, Muhammed peygamber Zeyd' in hem siyasi lideri, hem ordu komutanı, hem onu çocukken alıp büyüten evini açan kişi hem de en önemlisi peygamberi ve ona "Allah' tan kork karını boşama" diye emrediyor ama Zeyd ne yapıyor Muhammed peygamberi dinlemiyor ve karısını boşuyor ama Allah tarafından kınanmıyor çünkü Muhammed peygamberin Kuran' a dayanmayan emirlerine müslümanların uyma zorunluluğu yoktur. Allah' ın verdiği boşanma özgürlüğünü Muhammed nebi sınırlayamaz. (Halbuki bize bugün nebimiz gelse Allah' tan kork şöyle yap ya da yapma dese hemen Allah' tan korkar yaparız ama doğrusunu Peygamberin arkadaşları yapıyordu, Muhammed Peygamberin ağzından çıkan ayet ise buna mutlak itaat ediyorlardı ama kişisel düşüncesi ise bunu Kuran süzgecinden geçirip, Kuran' a uygun ise itaat ediyor değil ise itaat etmiyorlardı.)
Muhammed as neden
Zeyd' e "boşanma, eşini bırakma" diye emrediyordu çünkü Muhammed
aleyhisselam, müminlere örnek olmakla görevlidir (Ahzab 33/21). Nisa 4/23’
te, öz oğulların boşadıkları eşleriyle evlenilmesi yasaklanmış ama evlatlıklar
bu yasağın kapsamına sokulmamıştı. Allah’ın kendisini, insanlara bu konuda
örnek yapmak için Zeynep ile evlendirmesinden ve insanların buna tepkisinden
çekiniyordu. Çünkü bu tür bir evlilik o zamanın geleneklerine göre hoş
karşılanmayan bir şeydi. Bu âyet onu uyarmakta ve Allah’ın, yapılmasını
istediği bir konuda, ne onun ne de Zeyneb’in bir tercih hakkı olmadığını
bildirmektedir.
Allah ayette onu
uyarıyor" doğrusu insanlardan değil benden çekinmendir"
diyor çünkü bu çok büyük ayıptı ve Muhammed peygamber insanlardan çekiniyordu
ama Allah evlatlığın evlat olmadığını yerleştirmek için bu kanıyı kırmak için
her ne kadar istemese de Muhammed peygambere ve Zeyneb' e evlenmesini emretti.
Bazı Kuran tefsir kitaplarında Hz.
Peygamber’in Zeyneb’le evlenmesi konusunda birçok akla hayale gelmez rivayetler
(iftiralar) nakledilmiştir. Doğruyu araştırmak gibi bir niyeti olmayan ateist/deistler bunu görünce hazine bulmuş gibi sevinirler çünkü bu yol ile akıllarınca İslam' a saldırırlar. Bu, ateist/deistlerin ekmeğine yağ süren sözde Kuran tefsirlerine güya; Peygamber bir gün,
açık kapıdan Zeyneb’i görmüş, onun güzelliğine vurulmuş ve “Ey gönülleri evirip
çeviren rabbim! Sen her noksandan uzaksın!” demiş, Zeyneb bu sözü duyup
kocasına haber vermiş, kocası Zeyd bu sözden, onun Zeyneb’i beğendiği ve
kendisiyle evlenmek istediği sonucunu çıkarmış, kendisine gelerek Zeyneb’i
boşamak istediğini söylemiş, Hz. Peygamber bunu kabul etmemiş, fakat Zeyd onu
dinlemeyip karısını boşadıktan sonra onunla evlenmiş... (Zemahşerî, III, 427).
İbn Kesîr ve İbnü’l-Arabî bu rivayetleri
hatırlattıktan sonra çok önemli eleştiriler yapmışlar, sened ve metin yönlerinden
bu rivayetlerin doğru ve güvenilir olmasının mümkün olmadığını belirtmişlerdir.
(İbn Kesîr, VI, 420; İbnü’l-Arabî, III, 1542)
Sened ve metin yönünden güvenilir değil demek aşağı yukarı özetle şudur; bu uyduruk hikayeyi, iftirayı nesilden nesile aktaran kişiler arasında aktarım yönünden kopukluk ve çelişki var demektir örneğin, x kişisi rivayet etmiştir ki ben Peygamberi y fiilini Uhud savaşında yaparken gördüm fakat tarihi olarak baktığınızda; o adam Uhud savaşı sırasında başka şehirdedir ya da küçük çocuktur veya o kişi hakkında bir çok kişi bu kişi güvenilmez biri demiştir vb. mesela bu durumda sened yönünden güvenilir değil deriz.
Bu iftiralar sened yönünden değil de içerik neden çelişki barındırır;
1-Zeyd ile Zeynep' i evlendiren (Arap
örfüne göre Zeyd' in üvey babası olan Muhammed oğluna Zeyneb'i istemiş ve
evlenmiştir) peygamberdir, Zeynep'i hayatında ilk kez mi gördü ki, bir anda Zeynep ile
evlenmek istedi ve vuruldu ona ? Ki tesettür ayeti gelmeden zaten Arap kadınları aşırı dekolte
ve açık giyinirdi. Muhammed peygamberin böyle bir arzusu olsa en başta
Zeyd ile evlendirmeden zaten Zeynep ile evlenirdi.
2- Peygamber ikiyüzlü biri mi ki bir
yandan Zeynep'e vurulacak, onunla evlenmek isteyecek ama bir yandan da Zeyd' e "Allah' tan kork eşini
boşama" diyecek.
3-Peygamberimize adeta sapık iftirası
atan bu zihniyete göre Peygamberin ihlal ettiği ve çiğnediği ayetlerden
biri şudur;
""Mü'min erkeklere söyle; gözlerini haramdan sakınsınlar! (Nûr sûresi, 30)"
Nebimizin
ihlal ettiği ayet olsa Allah zaten bunu Kuran'da bize bildirildi.
Allah, Muhammed peygambere emir veriyor mümin erkeklere söyle hepiniz gözlerinize hakim olun yalnızca size haram olmayan eşlerinize bakışlarını yöneltin diye ama Muhammed as açık kapıdan tövbe haşa Zeyneb' i gözetliyor ve sanki ilk kez görmüş gibi ona vuruluyor...
Arkadaşlar din bu ise zaten biz bu dini inkar edenlerin en başında yer alırdık, bu dinin de en büyük kafiri olurduk ama din bu değil.
Bu iftira
hem kendi içinde, hem de tarihi verilerle hem de ayetlerle uyumsuzdur. Ahzap
37' nin en önemli mesajı; Canımızdan aziz Muhammed peygamberin Kuran' a dayanmayan veya aykırı olan
emirleri müslümanlar için bağlayıcı değildir, Zeyd, Nebiyi dinlememiş ve eşini
boşamıştır ve Allah tarafından kınanmamıştır, bu durum bize örneklik teşkil etmektedir.
Buraya
kadar sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim.
Yorumlar
Yorum Gönder