Kuran' a Göre Kadınların Şahitliği Yarım mı ? Kuran' a Göre Kadınların Aklı Eksik mi??
Kuran' da şahitlik kelimesi; göz veya basiret ile görmeyi ifade eder.
Kuranda 6 tür şahitlik vardır; Ayet numaralarını yazacağım isteyen arkadaşlar meallerden bakabilir.
1-Adalet için şahitlik (Nisa suresi1 35. ayet)
Bir konuda adaletin tesisi için gereken şahitlikte kadın erkek ayrımı yoktur, örneğin bir cinayet, yaralama, hırsızlık vs gibi durumlarda şahitlik için erkek ve kadın arasında ayrım yoktur.
2-Zina ile ilgili şahitlik: (Nisa suresi 15' inci ayet)
Bir kadına zina (evlilik dışı ilişki) suçlaması yöneltilebilmesi için 4 şahit getirme şartı vardır. Mezhepler bu konuda Kuran' a aykırı olarak sadece erkek şahit şartını kabul ederler. Halbuki Kuran' göre şahitlikte erkek-kadın ayrımı yoktur.
3-Zina İftirasına karşı şahitlik (Nur Suresi 4'üncü ayet)
Koca, karısını başka bir erkekle kendisini aldatırken yakalasa bile bir şey yapamaz, bunun için yetkili makam önünde zina suçlaması yöneltir eğer kadın zina yapmadığını söylerse, bu kocanın suçlamasını düşürür. Görüleceği üzere kadın ve erkeği şahitliği denktir.
4-Boşanmada Şahitlik (Talak Suresi 2' inci ayet)
İki şahit gerekir; erkek- kadın ayrımı yoktur.
5-Vasiyet ile ilgili şahitlik (Maide suresi: 106-108)
İlgili ayetler vasiyet işlemlerinde erkek kadın farketmeksizin 2 şahit bulundurulmasını eğer yolculuk halinde vasiyet edilecekse 2 kişinin müslüman olma şartı olmadığını belirtmiştir.
6- Borçlanmada şahitlik (Bakara 282)
İlgili ayet şu şekildedir:
"Ey inanıp güvenenler! Birbirinize belli bir vadeye kadar borçlandığınızda borcu yazın. Bir yazıcı onu, aranızda adaletle yazsın. Yazıcı, Allah’ın (bu ayette) öğrettiği gibi yazmaktan kaçınmasın, yazsın. Onu, borçlu olan taraf yazdırsın. Rabbi olan Allah’a karşı yanlış yapmaktan sakınsın da borçtan bir şeyi eksiltmesin. Borçlu; sefih, güçsüz veya yazdıracak durumda değilse onun velisi borcu adaletle yazdırsın. Erkeklerinizden iki kişiyi de şahit tutun. İki erkek yoksa şahitliğini kabul edeceğiniz kişilerden bir erkek ile iki kadın da olur. Kadınlardan biri yanılırsa diğeri ona hatırlatır. Şahitler çağrıldıklarında (şahitlik yapmaktan) kaçınmasınlar. Borç, ister büyük ister küçük olsun onu vadesi ile birlikte yazmaya üşenmeyin. Allah katında böylesi daha düzgün, şahitlik için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha uygundur. Ama aranızda yaptığınız ticaret peşin olursa onu yazmamanızın size bir günahı olmaz. Alım satım yaptığınızda şahit tutun. Yazıcı da şahit de bir zarara uğratılmasın. Onlara zarar vermeniz, yoldan çıkmanız olur. Allah’a karşı yanlış yapmaktan sakının. Bunları size Allah öğretiyor. Allah her şeyi bilir."
Şunu düşünelim;
-Allah neden Nisa 35' te adli vakalarda, zina davalarında, vasiyette kadın-erkek şahit ayrımı yapmıyor ama neden alacak verecek ve ticari meselelerdeki şahitlik meselesinde önce erkeklerin şahit olmasını istiyor yeteri kadar erkek yoksa ancak o zaman 1 erkek yerine 2 kadın şahit tutulmasını istiyor?
-Kadınlar yarım akıllı ise alacak verecekten daha mühim konularda adalet için şahitlik konularında kadın-erkek ayrımı yok?
Borçların yazılmasını ifade eden ayette, öncelikle dikkat edilmesi gerekli nokta, ayette “yazıcı ile şahitlerin bu görevden kaçmamaları” ve “yazıcıya ve şahitlere zarar verilmemesi” gerektiği hususlarına dikkat çekilmesidir. Bir tek ayetteki, birkaç kez yapılan vurgulardan, maddi menfaatlerin söz konusu olduğu bu tip durumlarda, şahitlere zarar verilme ihtimalinin olduğu ve bu mesuliyetin altına girmek istemediklerinden insanların şahitlik etmekten kaçtıkları anlaşılmaktadır. Bahse konu ayette, kaçınılan bu mesuliyet erkeklere yüklenmiştir; bu yüzden burada kadınlar lehine pozitif ayrımcılığın olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ayette “iki erkek şahit” bulunulmasından bahsedilmektedir; “iki erkek veya dört kadın” bulunması ifade edilmemektedir. Eğer böyle olsaydı, borçlanma olayına mahsus bir şekilde bir erkeğin şahitliğinin iki kadınınkine eşitlendiği söylenebilirdi. Oysa burada görünen; şahitlere baskı durumunun muhtemel olduğu, bu yüzden insanların bu mesuliyetten kaçındığı böylesi bir durumda, bu mesuliyetin erkeklere yüklenmesi suretiyle istenmeyen bir durumdan kadınların korunduğudur.
Görüleceği üzere; adli olaylarda, vasiyetlerde, zina suçlamalarında ve boşanmada şahitlik konusunda erkek-kadın ayrımı yoktur yalnızca borçlanma durumlarındaki şahitlik durumlarında erkek-kadın ayrımına gidilmiş olup, ayette insanların borç ve ticari konularda "şahitlikten kaçınma" ve "şahitlere zarar verme" eğilimlerinin olduğu Allah tarafından vurgulanmış ve bu yüzden bu konularda kadınları koruma adına şahitlikte önce erkeklerin şahit olması istenmiş erkek yoksa o durumda ancak 1 erkek yerine 2 kadın istenmiştir.
Bütün bu durumlar kadının aklının noksan olduğuna ilişkin delil getirilir fakat böyle bir şey olsaydı; adli olaylarda, zina suçlamalarında, vasiyet durumlarında, boşanma durumlarında da kadının şahitliğinin erkekten az olması gerekirdi ama bu durumlarda şahitlik durumunda erkek kadın ayrımı yoktur eğer kadının aklı noksan olsaydı sorumluluklarının da az olmasını gerektirirdi ama buna ilişkin tek ayet bile yoktur.
Rabbimiz, Ali İmran suresi 195' inci ayette şöyle buyurmuştur;
"Ben, erkek olsun kadın olsun, sizden iyi bir çaba gösteren kimsenin çabasını boşa çıkarmam. Hepiniz birbirinizdensiniz."
Buraya kadar sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim.
Yararlandığım makale ve kitaplar
Fatma CİNİSLİ; kadınların Şahitliği
Caner TASLAMAN: İslam ve kadın
Yorumlar
Yorum Gönder